Mazingil Sülalesi;
Sülaleye Mazingil denmesi dede Salih Efendinin Camii müezzinliğinden ileri gelmektedir. Salih Efendinin ne zaman öldüğü bilinmemektedir. İlk belediye başkanımız İhsan ŞEN'in de babası olan Salih oğlu Müezzin (Hacı Mazin) Başçiftlik köyünün en zengin kişisi, bilinen ilk bakkalı ve Hacısıdır. Babası Salih Efendi yıllarca büyük camide müezzinlik yapmış oğluna da Müezzin adını vermiştir. Müezzin Efendinin müezzinliği hem adından gelir hemde babası gibi merkez caminde yıllarca müezzinlik yapmasındandır.
Ticari hayatı;
Hacı Mazin'in Başçiftlik Köyünde birisi değirmen deresinde diğeri kumanda olmak üzere iki tane de değirmeni vardı. Değirmenin birisini tınının kel, yıllarca yarıcı olarak çalıştırmıştır. Değirmenin önündeki derede kadınlar çamaşırını yıkar, düğünlerde ise bu dere gelin hamamlığı olarak kullanılırdı. Hacı Mazin'in oğlu İhsan ŞEN, çocukluk yıllarında bu değirmenlerdeki buğdaylara gelen karga ve kuşları sapanla vurduğu için 'Gargacı' lakabını aldığı söylenir.
Cumhuriyetin ilk yıllarından 1950 yılına kadar Başçiftlik Köyündeki evinin altındaki bir odada gaz, tuz, patiska, bez gibi köylünün zorunlu ihtiyaçlarını satan, değirmenlerinde halkın buğdayını öğüten Salih oğlu Hacı Müezzin 1950 yılında köyden Niksar'a hicret etmiş burada bir Tuhafiye dükkanı açmış, dükkanı oğlu Turan ŞEN uzun yıllar çalıştırmıştır.
Çocukları;
Daha sonra bir de kamyon alarak kısa bir süre de olsa nakliyecilik yapan Hacı Müezin'in altı çocuğu dünyaya gelmiştir. Çocuklarından en büyüğü olan Hacer Hanım, Mendayı'nın Hacı (Mehmet YAVUZ) ile evli, ikincisi Niksar’daki tuhafiye dükkanı çalıştıran oğlu Turan ŞEN (Köyde ona mazinin Duran derlerdi mavi Ford traktörü vardı, çoğumuzun tarla çift çubuk işlerini o görmüştür.) Üçüncüsü öğretmen İsa ŞEN, dördüncüsü Efsane Başkan Gargacı lakaplı İhsan ŞEN, beşincisi Emine ŞEN (Emine Hanım, Almanya'da ikamet eden ilk Almancılarımızdan Niyazının Ömer'in hanımıdır.), bugün bu ailenin hayatta kalan tek ferdi ise altıncı evlat Sündüz ŞEN'dür. (Sündüz ŞEN, Külekçilerden Sülüman'ın Davud'un hanımıdır.)
Hayırseverliği;
Hacca ne zaman gittiği bilinmemekle beraber atadan babadan kalma çok sayıda tarla ve çayırı malı davarı olduğu, bütün yöre insanına zor yıllarda (Seferberlik) emanet usulü faizsiz borç para verdiği yoksulun ve darda kalanın her daim yardımına koştuğu bilinen bir gerçektir. Bu nedenle yörede çok büyük paraları da batırdığı, borç olarak verdiği paraların hiçbir zaman geri dönmediği söylenir.
FOTO | Basciftlikblog.com KAYNAK | Basciftlikblog.com
Hiç yorum yok
Yorum Gönder