1 Mayıs 1970 tarihinde TOKAT ili Başçiftlik ilçesinde dünyaya gelen Murat KILINÇ, beş çocuklu ailenin ilk erkek çocuğu idi. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimini memleketi Başçiftlik’te tamamladı.
1990 tarihinde vatani görevini yapmak üzere askere sevk edildi. Acemi birliği için Bilecik Jandarma okuluna, usta birliği için Jandarma Çavuş olarak Şırnak ili Uludere ilçesi Somaktepe Karakoluna gitti. 21 Eylül 1991 tarihinde Şırnak-Uludere Somaktepe Jandarma Karakolunda Jandarma tim çavuşu olarak görevli iken, görev esnasında PKK terör örgütünün kurduğu hain pusuda şehit düştü.
21 yaşında ve bekar olan Jandarma çavuş Murat KILINÇ, yapılan törenle Başçiftlik mezarlığına defnedildi. Ekim 1994 ‘de Şehit Murat KILINÇ’ın adı, mezunu olduğu Başçiftlik Lisesi verilerek okulun adı Başçiftlik Şehit Murat Kılınç Lisesi olarak değiştirildi.
24 yıl önce bu topraklar için canını veren Şehit Murat KILINÇ’ı yakından tanıyan biriyle, kardeşi Mustafa KILINÇ’la abisini ve zor zamanları konuştuk.
Hasan AÇIKEL : Mustafa Bey öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Mustafa KILINÇ : Ben Mustafa KILINÇ, Şehit Murat KILINÇ'ın bir küçük kardeşiyim.01 Mayıs 1973 Tarihinde Tokat/Başçiftlik te doğdu. ilk ve orta öğrenimini Başçiftlik te tamamladıktan sonra 1990 yılında Amasya Taşova Lisesinden mezun oldum. 1994 yılında PTT de memuriyet hayatına başladım. Sonradan Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi İşletme Bölümünü bitirdim. Halen Tokat PTT Başmüdürlüğü Muhasebe Departmanında çalışmaktayım.
Hasan AÇIKEL : Şehit Murat KILINÇ'ı yani rahmetli abinizi yakında tanımak isteriz.
Mustafa KILINÇ : Abim Şehit Murat KILINÇ beş kardeşimizin ortancası idi. İki ablamdan sonra kardeşim Adem ile bendende önce 01 Mayıs 1970 yılında doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi Başçiftlik’te okudu. 1990'da askere gitti, 1991 de şehit oldu.
Hasan AÇIKEL : Abinizle doğum günleriniz ortak, abi-kardeş ilişkiniz nasıldı?
Mustafa KILINÇ : Abim benden 3 yaş büyüktü. Her anımız beraber geçerdi. Beraber okula gider, beraber gezerdik. Onun arkadaşlarıyla ben halan arkadaşlığımı çok kuvvetli bağlarla sürdürüyorum.
Mahallemizden birini severdi, bende dere mahalleden. Hep bana çok aceleci davranıyorsun, daha önünde ben varım derdi. Bende Traktörün küçük tekeri önden gider der onca önce evleneceğimi söyleyerek abimi kızdırırdım. Bir defasında çok kızmış beni dövmek için yıkmış ama vurmaya kıyamamıştı. Halan havada kalan yumruğu gözlerimin önündedir. Çok yufka bir yüreği vardı. Kavgacı bir yapısı da yoktu zaten. Abim Liseyi bitirince Babamla beraber Antalya’ya çalışmaya gitmiş kazandığı parayla bana elbiseler alıp getirmişti. Cömertti de yani bir Müslümanda bulunan meziyetlerin hepsini barındırırdı üzerinde.
Hasan AÇIKEL : Rahmetli abinizin diğer kardeşleriyle arası nasıldı?
Mustafa KILINÇ : En büyük erkek çocuğu olduğu için hepimizi korur kollar ve severdi. Onu tanıyan herkes bilir ne kadar vefakâr, cefakâr ve insan canlısı olduğunu. Bize abilik’ten öte Babalık yapardı.
Hasan AÇIKEL : 5 çocuklu bir aile... Peki o dönemde ailenizin durumu nasıldı, babanızı ekonomik olarak zorlamıyor muydu?
Mustafa KILINÇ : Doksanlı yıllar günümüz şartlarıyla kıyaslandığında kimimizin hatırlamak bile istemediği yokluk, yoksulluk yılları. Babalarımızın harmanı aldıktan sonra yorganı dürüp inşaat işçiliği için İstanbul’a gittiği, daras (Tarlanın ekilecek gelme hali) çıkana kadar da ne iş bulursa çalıştığı, annemiz ve ablalarımızın gurbetliğe kızıp halıyı dövdüğü yıllar. Soframızda en fazla iki çeşit yemeğin bulunduğu, ama yemeğin içinde et bulunmadığı, etin kurbandan kurbana veya komşunun ineğinin hastalanıp kesildikten sonra bulunduğu yıllar. Yokluk eşittir dostluktu, o yıllarda. Ekmeğimizle sevgimizi de paylaştığımız yıllar. Yokluk yılları tabi ki zorlanıyor. Ablalarımız halı dokuyor babamda inşaatlarda çalışıyor. Asker harçlığı için ineğimizi satmıştı babam...
Hasan AÇIKEL : Abiniz, liseden sonra önce Antalya’ya çalışmaya sonra Başçiftlik'ten askere gidiyor. Abinizin askere giderken ki halini sorsam...
Mustafa KILINÇ : 1990 da gitti askere,Acemi birliği Bilecik Jandarma okulu, Oradan Jandarma Çavuş olarak Şırnak ili Uludere ilçesi Somaktepe Karakoluna. Acemi birliğine çok neşeli gitti hatta usta birliğine de ama Şırnak’tan izne geldiğinde bitkin bir haldeydi. Malum Körfez savaşı var o zaman.
Hasan AÇIKEL : Peki hep anlatılır, şehit olanlar öncesinde o durumu hissederlermiş, size veya ailenizden biriyle abinizin paylaştığı şeyler var mı?
Mustafa KILINÇ : Körfez savaşı var, terör de azgın tabi ki içine doğmuş gibiydi. Bana ve birkaç komşumuza izinden dönerken bu son görüşmemiz olabilir gittiğim yer öyle bir yer ki dönüşüm olmayabilir demiş ve annemi baba mı bana emanet etmişti.
Dediği gibi de oldu, döndü ama Al Bayrağa sarılı halde...
Hasan AÇIKEL : Şehit olma anıyla ilgili sizin aklınızda kalanlar…
Mustafa KILINÇ : Şehit düştüğü an kendisini düşünse korunabileceğini oysa abimin timini korumak için kendini siper ettiğini anlattılar hep...
Sınırın öbür tarafından Irak’tan atılan havan mermisiyle vurulmuş…
Hasan AÇIKEL : Abinizin şehit olduğu haberini nasıl aldınız?
Mustafa KILINÇ : Ben o tarihte İstanbul da Çelik tencere parlatma işinde çalışıyordum. Telefon geldi, annen rahatsızlandı, hastaneye hatırdılar gel diye. Bitmek bilmeyen sanki günlerce süren uzun bir yolculuktan sonra Niksar’a geldiğim de annemin değil de abimin şehit olduğunu öğrendim.
Hasan AÇIKEL : Ailenizin durumu…
Mustafa KILINÇ : Tahmin edebilirsiniz diyeceğim ama ateş düştüğü yeri yakar diyorlar ya öyle işte...
Hep yaralı sağ gelsin diye dua ettik, yanlış, yalan haber olmasını diledik ancak nafile... O zamanlar şimdiki gibi şehidinizi anında teslim almanız mümkün değil. Şehidimiz üç gün sonra geldi Başçiftlik’e.
Hasan AÇIKEL : Abinizin şehit olması hayatınızda neleri değiştirdi?
Mustafa KILINÇ : Her şeyi diyebilirim. 1991 yılında abimin şehit olması ile üniversite hayalleri başlamadan bitti. Çünkü acılı ailemiz beni evlendirerek bir nebze olsun abimim acısını unutacaklarını sandılar bende. 1991 yılında nişanlanıp 1992 yılında da evlendim.
Devletimiz hep yanımızda oldu bizlere iş aş verdi. Toplumda bir saygınlığımız oldu. Acısı büyük ama gerek dini gerekse milli olarak değeri büyük bir şey ŞEHİT Ailesi olmak...
Hasan AÇIKEL : Abinizin isminin mezun olduğu Başçiftlik Lisesine verilmesi…
Mustafa KILINÇ : Hep düşündüm abim için ne yapabilirim diye sonunda kendisi gibi isminin de ölümsüzleştirilmesi aklıma geldi. Milli Eğitim Bakanlığına dilekçe ile başvurdum, onlarda sağ olsunlar kabul ettiler ve abimin ismi mezun olduğu liseye verildi; "BAŞÇİFTLİK ŞEHİT MURAT KILINÇ LİSESİ"
Hasan AÇIKEL : Abinizin asker arkadaşlarından görüştükleriniz var mı?
Mustafa KILINÇ : Abim şehit olduktan sonra teskeresini alan arkadaşları kendi evlerine gitmeden Başçiftlik’e bize geldiler. Hep abimin kahramanlıklarını anlattılar. Hatta bir arkadaşı 1995 yılında Rahmetli babam Ankara da bir hastanede tedavi görürken Murat'ın yerine diye gelip babama hastanede refakatçilik bile yaptı. 24 yıl geçmesine rağmen hala annemi her ay arayıp hayır duasını isteyen arkadaşları var...
Hasan AÇIKEL : Öncelikle bizimle o zor zamanları paylaştığınız için teşekkür ederiz, Başçiftlik.net takipçileri için son sözleriniz neler?
Mustafa KILINÇ : Tüm Şehitlerimizin Ruhu Zaten Şad, Mekanları Zaten Cennet. Rabbim Bizleri Şefaatlerine nail eylesin. VATAN SAĞOLSUN...
Hasan AÇIKEL Tokattan.net
FOTO | Basciftlikblog.com KAYNAK | Basciftlikblog.com
Hiç yorum yok
Yorum Gönder