Türkiye 1 Kasım’da tekrar seçime giderken ülkemizin üzerinde bir türlü dağılmak bilmeyen kara bulutlar dolaşıyor. Bir yanda üzerimizde Ortadoğu laneti, diğer yanda doğumuzda yaşanan, yıllardır bitmeyen ve kardeşliğimizi bozan terör belası. Birde bunun üzerine ekonomik sıkışmışlık içinde ahlaki dezenformasyona uğramış bir toplum. Gündem üzerine gündem, her an her gün yeni bir hezeyan. Uzun yıllar yurtdışında yaşamış bir arkadaşım şöyle demişti; “Bu ne kardeşim, yurtdışında yaşarken ülkede bir helikopter kazası olmuştu, 6 ay o konuşuldu. Türkiye’ye geldim geleli her an, her gün bir olay, aksiyon üstüne aksiyon”. Gerçekten halimiz böyle değil mi? Aksiyon üstüne aksiyon. Ama bu sıkıcı ahvalin içinde güzel bir zaman dilimine giriyoruz; Kurban Bayramı.
Bayramı gurbette karşılayacak olan birçok hemşerimiz gibi ben de gurbetteyim bu bayram. Ve sizler için bayram yazısı yazmak için bilgisayarımın başındayım. Bir bardak çay, arka fonda birbirinden güzel Anadolu ezgilerini yürekten seslendiren sesler. Aklımda ise o eski hayal meyal hatırladığım yaz ayında Başçiftlik’te, yaylalarda kurban telaşıyla yaşanan tatlı anılar. Arifeden misafirlerin geldiği, bayram namazıyla başlayan sabah sofra buluşmalarıyla devam eden kurban kesimiyle zirveye ulaşan, kurban paylarının dağıtımıyla kardeşlik duyguların oluk oluk aktığı, tadıyla evlerde, yaylalarda kesilen kurban etleriyle yapılan kavurmaların, ızgaraların lezzetleri… Aslında bunları paylaşmak için oturmuştum klavyemin başına. Beni bayram hayalinden duygusal çöküşe gark eden belki yüzlerce defa dinlediğim o ses, o sözler, o müzik bir an yüreğimi yakmıştı. Şair Erdem BEYAZİT’in enfes ifadesiyle “Kelimeler ki tank gibi geçer adamın yüreğinden. Harfler harp düzeni almıştır mısralarında.” Yazmayı bıraktım, tekrar tekrar dinlemeye başladım o sözleri;
“Ah gideni değil de kalanı boğar ayrılık, yanar dağlar kadar,
Yalnızlıktır yoldaşın, artık mevsim hep sonbahar…
Gün geceye kavuşur, yüreğin uyuşur,
El çekersin bütün dünyadan,
Hasretin tutuşur, anılar uçuşur,
Acı bir elvedadır arda kalan,
Yalan aman aman ötesi yalan de yalan
Sana değil sitemim kaderime küserim
Bir gün kavuşuruz nasılsa derim
Özlemek ne demek iyi bilirim
Gün geceye kavuşur, yüreğin uyuşur,
El çekersin bütün dünyadan,
Hasretin tutuşur, anılar uçuşur,
Acı bir elvedadır arda kalan,
Yalan ötesi yalan de yalan...”
Küçük küçük notalarla başlayıp giderek bir bütünü oluşturan, sizi o mükemmel bütüne götüren bir şaheser bu ezgi, Türk filmlerine müzikleriyle can veren Cahit BERKAY’ın güftesi, Derya PETEK’in kadife sesiyle yüreğimize hitap eden Arda kalan’ dan başkası değildi. Bana 24 yıl önce 21 Eylül 1991 tarihinde Şırnak Uludere'de komutanı olduğu time kurulan hain bir pusuda, tezkeresine 21 gün kala toprağa düşen 21 yaşında bir yiğidi, Şehit Jandarma Çavuş Murat KILINÇ'ı ve birkaç gündür sayfalarımızda paylaştığımız kareleri anımsattı. Sanki bu iç burkan türkü, şehadetiyle yüreğimizi yakan Murat KILINÇ’ın ardından kaleme alınmış gibiydi.
Gideni değil de kalanı boğmuştu Murat KILINÇ’ın şehadet ayrılığı… Ailesi kadar arkadaşlarının sevenlerinin ve Başçiftliklilerin yürekleri yanar dağlar kadar dağlanmıştı, mevsim hep sonbahardı. 1991 sonbaharından bugüne, aradan geçen 24 yıla rağmen Murat KILINÇ’ın sevenleri için ve dahi ülkemiz için mevsim hala sonbahar, terör hala terör…
Murat KILINÇ’ın şehadet ayrılığı ile gün geceye kavuşmuş, yüreğimiz uyuşmuştu. Ailesine, arkadaşlarına ve sevenlerine kavuşmasına 21 gün kala, 21 yaşında bir yiğit el çekmişti bu dünyadan. Hasretle bekleyen gözlerde sadece anılar kalmıştı. Murat KILINÇ’tan ise acı bir elvedadır arda kalan… Yalan aman aman ötesi yalan da yalan…
Bugün, 24 yıl önce aramızdan ayrılan Şehit Jandarma Çavuş Murat KILINÇ’ı Rahmet, minnet ve özlemle yad ederken, tüm sevenleri gibi sitem etmiyoruz, bir gün kavuşuruz nasılsa diyoruz…
Başta tüm bu topraklar için kurban olan şehitlerimizi rahmet ve minnet ile anıyor, ailelerine saygı ve hürmetlerimi sunuyor, onların ve herkesin Kurban Bayramını tebrik ediyorum.
İyi Bayramlar…
KOLAJ | Tokattan.net Yazar Email | Tokattannet@gmail.com
Hiç yorum yok
Yorum Gönder