Ayten TURAN | Tokat'a Gitmek Lazım

T okat, tarihi ve kültürüyle öne çıkmış bir Anadolu şehri. Her köşesinde bir tarihi, bir kültürü barındıran bu şehir, hala keşfedilmeyi bekleyen bir çok değere sahip. Tokat il merkezinde Bey Sokağı’nda bulunan ve XVII. Yüzyılın ilk yarısında Sultan III. Ahmet’in veziri Sülün Muslu Paşa tarafından yaptırılan Tokat Mevlevihane'si de bu eserlerin başında geliyor.  Yazar Ayten TURAN,  “Tokat'a gitmek lazım” başlıklı yazısında; bağrında bilmediğimiz bir çok değeri barından şehirde, Tokat Mevlevihane'sinin bilinmeyenlerini kaleme aldı.

  Tokat’lı olmak dan her zaman gurur duymuşumdur…

Doğasının güzelliği yanında tarihi beni cezp etmiştir.

Benim yakın zamanda ziyaretine gittiğim ve hayran olduğum içine girdiğim zaman boyut değiştirdiğimi düşündüğüm MEVLEVİHANE’yi anlatmak istiyorum size…

Anadolu’nun en güzel Mevlevihane’si olarak günümüze kadar namı gelen Tokat sınırları içinde olan tarihi geçmişten günümüze taşıyan Mevlevihane Osmanlı arşivindeki belgelere göre Sultan Abdülmecit tarafından 1845-1875 yılları arasında yaptırılıp şehitlik mertebesinde bulunan Ali Rıza Dede’ye hediye edilmiştir.

XIX Yüzyılın III. çeyreğinde ki yeniden inşasından sonra Tekke ve Zahidelerin kapatılmasına kadar Mevlevi dergâhı olarak kullanılan yapı daha sonra kadınlar hapishanesi ve kuran kursu olarak kullanılmıştır ve bu bütün süre içerisinde hiçbir bakım görmemiştir.

Vakıflar Genel müdürlüğü 2000-2004 yılları arasında başarılı bir restorasyonla Mevlevihane yi kurtarmıştır.

İki katlı olarak inşa edilen yapı  XIX Barok sanatının Anadolu’daki en güzel örneklerinden biridir, binanın en görkemli cephesi barok motifleriyle bezenmiştir.

Mevlevihane nin alt katı günlük kullanım için büyükçe bir sofadan geçilen dört odadan oluşuyor.
Mevlevihane nin ikinci katında bulunan semahanenin kuzey cephesi boyunca uzanan balkona üzeri açık kesme taş ve üzeri örtülü ahşap bir merdivenle ulaşılmaktadır.

Mevlevihane nin bir çok yerinde ki ahşap işçilik belli yerlerde ki Mevlevi sikkeleri barok ahşap oyma göbekli kapıları ve kapının üzerinde ki yazı ( Ey kapıları açan bize hayır kapıları aç ) Görülmeye değer, hamamları o eski orijinalliğini koruyan tarihi eşyalar, mumlar, insanın nefesini kesecek türden. Şu anda burası halkın ziyaretine açık turistler için de uğranması gereken bir yer…

Tabi Tokat’ın Mevlihane dışında gezilmesi gereken öyle güzel yerleri var ki Taş hanı, Ballıca mağarası, Atatürk’ün Tokat’a geldiği zaman kaldığı ev müzeler ve her yeri tarih kokan mahalleleri yani anlatmaya kalksam yazmaya kalksam sayfalar yetmez yani…

HZ. MEVLANA’ nın dediği gibi Tokat’ı görmek gidip gezmek lazım…

Ne mutlu ki bize Tokat gibi güzel bir memlekete sahibiz ve Tokat’ın bütün bu güzelliklerine sahip çıkarak gelecek nesil in gezmesini, kültürümüzü öğrenmesini sağlayabiliriz.

Türkiye bizim, memleketimizin her köşesine her değerine sahip çıkalım. Türkiye’nin her yeri ayrı bir güzel ayrı bir değerli…

Bizim Memleketimiz bambaşka bir dünya…

 Ayten TURAN  Yazar

 KOLAJ | Tokattan.net  Yazar Email | aytendoganturan@gmail.com