Ben bu şehre vurgunum, onu özlemekten yorgunum. Gurbette yaşasam da ruhum Tokat’ta, ne yesem de aklım o tatta. Mert insanlar, şanlı simalar, yemyeşil dağlar, gürül gürül akan çaylar, tarihî ve turistik mekânlar, verimli topraklar... Nasıl sevmeyeyim seni Tokat!
O topraklarda nice nice insanlar hayat sürmüş: İlhanlılar, Selçuklular, Osmanlılar... Medeniyet üstüne medeniyet... Birbirinden değerli şahsiyetler: Alperenler, pirler, veliler... Bu şehrin altı üstünden değerli: İbni Kemal, Hayreddin Tokadî Haz., Mehmet Emin Tokadî Haz., Emrah, Tokatlı Kâni, Tokatlı Nuri, Gazi Osman Paşa, M. Akif ERSOY, Arif Nihat ASYA, Cahit KÜLEBİ, Mustafa Necati SEPETÇİOĞLU...
Bu şehrin her yanı tarih, her bucağı kültür: Tokat’ın merkezi baştanbaşa bir açık tarih müzesi. Ali Paşa-Behzat-Meydan camileri, yanar gönül kandilleri. Kalesi gizem dolu, Kazova’sı İpek Yolu... Zile’nin tarihi mirası, Turhal’ın kalesi, Pazar’ın kervansarayı, Artova’nın yiğitleri, Sulusaray’ın kalıntıları, Yeşilyurt’un asaleti, Almus’un renk cümbüşü, Reşadiye’nin doğası, Başçiftlik’in havası, Niksar’ın mirası, Erbaa’nın merdanesi...
Daha nesini anlatayım, bir destandır Tokat, anlatmakla bitmez fakat. Tarihin dilinde bir destandır şehrim, ben bunu bilir ben bunu derim. Kazova’sı, Artova’sı, Tozanlı’sı Kelkit’i... Köroğlu’nun Çamlıbel’i, Müslüman Türk’ün gamlı teli... Dağı, ovası, beli... Güneşi, havası, yeli... Pek tatlıdır dili...
İşte budur benim memleketim... O’nu her daim sevmek niyetim... Siz de fark edin artık hemşehrilerim... Tokat bir derin aşk, Tokat mukaddes bir bucak... O’ndan hain çıkmaz, gönülleri yıkmaz... Havası sert, insanı merttir: Savaşır kahraman olur, barışır derman olur... Gezer seyyah olur, dönmezse eyvah olur... Varlığı yüreklere su serper, yokluğu yürekte titrer... “Hey onbeşli onbeşli, Tokat yolları taşlı...”
Gel ey yiğit hemşehrim, vakit birlik vaktidir, sözümüz dirlik aktidir. Birleşsin gönüller, şenlensin diller... Ellikte buluşsun eller, parıldasın gözler... Ruhlar kanatlasın, Tokatlılar toplansın... Toy düğün kurulsun; kösler, davullar vurulsun. Herkes bu sesi duysun, bu çağrıya uysun: Birleşiyor Tokatlılar, kanatlanıyor Tokatlılar...
Biz Ankara’da yaşayan 200 binden fazla Tokatlılar, azmettik bir araya gelmeye... Türkiye’de gönüllere girmeye... Niyet hayır, akıbet hayır... Haydi, uğurlar ola, çıkalım bu kutlu yola... dedikten sonra Tokat’a ve Tokatlılara hizmet etmek için geldik bir araya...
Ankara’daki Tokatlılar olarak 3 iken beş olduk, 5 iken 25 olduk, gönüllere dolduk... Salonlara sığmaz olduk, kalplere konduk... Dere iken çay olduk, ırmakken deniz olduk... Niyetimiz okyanus olmak, dürr ü cevherle dolmak...
Biz bir araya geldik, vakıf olduk, dernek olduk, düğün dernek kurduk, pek de bahtiyar olduk. Günü geldi federasyon olduk, büyüdük platform kurduk… Cümle âleme sesimizi duyurduk, dört bir yana nefesimizi savurduk...
Pek yakındır, Kelkit Platformu, Karadenizliler Platformu... Evet, benim bir hayalim var: Tüm Türkiye’de birleşen bir Tokat... İşte biz Ankara’da birleştik... Sıra sizde: Ses verin İstanbul’daki Tokatlılar, İzmir’deki Tokatlılar... Asya’dan Avrupa’ya bilumum gardaşlar...
El ele gönül gönüle verelim; huzur, mutluluk derelim... Her günümüz bayram olsun, ruhlarımız sürurla dolsun... Kanat çırpsın birliğimiz, daim olsun dirliğimiz... Yüzler gülsün, gözler görsün... Umutlar büyüsün, ocaklar tütsün... Uzat elini kardeşim, kuşat ilini hemşehrim... “Tokatlılık ruhumuz” kanatlansın, yüreklerimiz Tokat’ta toplansın!..
KOLAJ | Tokattan.net KAYNAK | Kümbet Dergisi (34. Sayı)
Hiç yorum yok
Yorum Gönder