Prof. Dr. İlber ORTAYLI, kaleme aldığı “Defterimden Portreler” kitabında Efsane Vali Recep YAZICIOĞLU'nun portresini şu ifadelerle okuyucusuyla paylaşıyordu: “Vali YAZICIOĞLU özgün ve özgür bir Anadolu çocuğuydu. Vali olmanın ötesinde kişiliğiyle ve yaptıklarıyla insanların dikkatini daha çok çekti. Ankara'ya geldiği zamanlar, onu mutlaka dersime davet ederdim. Sınıfta bütün Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin talebesi doluşurdu. Belli ki mesleğinin model kişiliğiydi.
Kaymakam ve Vali Recep çok çalışırdı. Tembel ve işe yaramaz adamımız çok olduğu için Recep YAZICIOĞLU dokunulmazlık kazanmıştı. Vali konuşmaktan ve anlatmaktan yorulmazdı. Yazmaya da hiç üşenmezdi. Dahası var, insanları keskin zekası ve hırçın Karadeniz üslubuyla ikna etmeye de doymazdı. Gittiği vilayetlerde, yerel halkın en ilginç kişiliklerinden oluşan bir çevresi vardı. Vali ulaşılmaz adam değildi; elverir ki, saçmalamadan, yalan söylemeden, çalıp çırpmadan yanına gelin. Genç yaşında vali oldu. Çalıştı, merkezle de didişti, çevreyle de...
Erzincan köylerine gittiğimizde halk valiyi karşılamak için arabanın önüne yığılır. Vali Recep ise ele avuca sığmaz, çoktan baraj gölüne dalmıştır, onları sudan selamlar. Şimdi dağın tepesindeki bir köydeyken, biraz sonra yamaç paraşütüyle ovadaki köyde biter.”
Sıradışı bir Hayat
Recep YAZICIOĞLU, 2 Haziran 1948’de Trabzon’un Sürmene ilçesine bağlı, Köprübaşı Yılmazlar Köyü’nde doğdu. Babası Mustafa YAZICIOĞLU, medrese eğitimi görmüş, alim bir insandı. Uzun süre Milas’ta müftülük yapan ve 22 yıl medrese eğitimi gören Mustafa YAZICIOĞLU, “farklı olma” sıfatını oğlundan çok önce taşıyor, bıkmadan usanmadan okuyor, öğrencileri okutuyordu. Öğrendiklerini, sade bir dille cemaate anlatıyor, O’ndan önce tenha olan camiler, O’nun gelmesiyle dolup taşıyordu.
Recep YAZICIOĞLU,
2 Haziran 1948'de Trabzon'un Sürmene ilçesinde doğan Recep YAZICIOĞLU, yüksek öğrenimini Ankara Hukuk Fakültesi 'nde tamamladı.
1975 yılında askerliğini Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda asteğmen olarak yaptıktan sonra, 1968 yılında, Aydın Maiyet Memuru olarak göreve başladı. 1971 - 1984 yılları arasında sırasıyla Kalkandere, Bahçe, Hamur, Ayvacık, Kırıkhan, Alaca, Akçakoca kaymakamlıkları görevinde bulundu. 1971 - 1984 yılları arasında, sırasıyla Kalkandere, Bahçe, Hamur, Ayvacık, Kırıkhan, Alaca, Akçakoca ilçelerinde kaymakamlık görevinde bulundu. 1984 yılında Tokat Valiliği'ne atandı. Daha sonra, 14 Ağustos 1989'da Aydın Valisi olarak göreve başladı. 19 Ağustos 1991 tarihinde Erzincan Valiliği'ne atandı ve bu görevinden sonra, 26 Eylül 1999'da da Merkez Valiliği'ne getirildi. Evli, üç çocuk ve bir torun sahibi olan Recep Yazıcıoğlu, zaman zaman yaptığı sistem eleştirileriyle ve aykırı görüşleriyle dikkat çekti. Son olarak Denizli Valiliği görevinde bulunan Yazıcıoğlu, 2 Eylül 2003'de Eskişehir-Ankara Yolu üzerindeki Temelli Belediyesi yakınlarında trafik kazası geçirdi. Ankara İbn Sina Hastanesi'ne yatırılan Yazıcıoğlu, kazadan iki gün sonra bitkisel hayata girdi. Türk halkının yakından tanıdığı ve çok sevdiği Vali Recep Yazıcıoğlu, 8 Eylül 2003'de Ankara İbn Sina hastanesi'nde vefat etti. Cenazesi bir gün sonra, Söke ilçesinde defnedildi. |
Recep YAZICIOĞLU, ilkokula, (5 yaşında) erken başladı. Evlerinden beş kilometre uzaklıktaki okuluna, her gün, elinde, bavula benzer tahta çantayla yaya olarak giderdi. Sorumluluk sahibiydi, ailesine yük olmamak için, bir çocuktan beklenmedik işlere kalkıştı. Evlerinin önündeki meydana, kendi yaptığı arabayla dereden taşıdığı taşlarla, küçük bir dükkan yaptı. Bu dükkanda, şeker, sakız, leblebi satarak, okul haçlığını çıkardı. Recep YAZICIOĞLU’nu, kardeşleri, Mustafa Said, Leyla, Selma da örnek aldı. Recep YAZICIOĞLU, bir yandan kendisini yetiştirirken, diğer yandan kardeşlerini de okumaya ve araştırmaya yönlendirmekteydi.
Babaları, genellikle dışarıda görev yaptığı için, senede ancak bir kez görebilirlerdi. Bazı temel ihtiyaçlarını karşılamak için besledikleri inekleri, sabah akşam, Recep YAZICIOĞLU götürüp-getirirdi. Annesine göre Recep YAZICIOĞLU, “kabına sığmayan bir ateş parçasıydı.” “Hem derslerine çalışır, hem de bu ağır işleri yapardı.”
Cevval ve çalışkan bir çocuk olan Recep YAZICIOĞLU, aynı zamanda sevgi dolu bir kalbe sahipti. Henüz ilkokul yıllarında, dayısının kızı Meryem’e aşık oldu. YAZICIOĞLU, büyüdükçe, “çocukluk aşkı” da büyüdü, öğrenciyken nişanlandı, henüz 19 yaşında, hukuk fakültesinde öğrenci iken evlendi. Düğünü, aile arasında son derece sade bir merasimle yapıldı, eşi gelinlik bile giyemedi.üniversitede iken evlendi.
Recep YAZICIOĞLU ortaokul ikinci sınıfta (7.sınıf) iken 1960 ihtilali olmuş, ihtilal süreci içinde babası Mustafa YAZICIOĞLU açığa alındı. Babası o kadar onurluydu ki, açığa alındığını, üç yıl boyunca ailesine dahi söylemedi. Maaşının sadece üçte birini aldığı bu süre içinde, her sabah, işe gider gibi evden çıkar, akşam dönerdi. Babası açıktayken Recep, Aydın’da liseye başladı.
Sessiz, sakin, içine kapalı ve utangaç bir yapıya sahip olan Recep YAZICIOĞLU, lise yıllarında da, okumaya, araştırmaya büyük önem verdi, boş zamanlarını, vakıflar yurdunun mütalaa salonunda okuyarak geçirdi. Recep YAZICIOĞLU, 1964 yılında Aydın Lisesinden mezun olduktan sonra, aynı yıl, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldu.
1968 yılında (20 yaşında) Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezun olan Recep YAZICIOĞLU için Okul yılllığında, satırlar yer alıyordu: “1948 yılında Sürmene’nin Yılmazlar Köyü’nde doğan arkadaşımız, halen Söke müftüsü Mustafa YAZICIOĞLU’nun en büyük oğludur. Aydın Lisesi mezunu olup, 1967 yılında evlenen arkadaşımızın en büyük merakı okumaktır...”
Recep YAZICIOĞLU, üniversiteden mezun olduğu yıl kaymakamlık sınavını kazanarak, Aydın’da, maiyet memuru olarak staja başladı.
Sıradışı bir “bürokrat” sıradışı bir “yönetici” sıradışı bir “hukukçu”, düşünce ve eylem adamıydı, Ankara Hukuk fakültesini mezun olduktan sonra Aydın Maiyet Memuru olarak başladığı göreve, 16 yıl “kaymakamlık”, ömrünün geri kalan kısmında da çeşitli illerde valilik yaparak devam etti.
Hayatı boyunca, gittiği her yerde, düşüncelerini açıkça ifade etmesi, doğru bildiklerini kimseden çekinmeden uygulamaya koymasını, söylem değil eylem adamı olması nedeniyle halkın sevgisine mazhar oldu.
Yaptıklarıyla zaman zaman eleştirilere ve sürgünlere tabi tutulsa da doğru bildiklerini yapmaya devam etti. Çalıştığı yerlerde; “en genç vali”, “IV.Murad”, “Tokat Padişahı”, “devlete kılıç çeken vali”, “sigaraya tavan koyan vali”, “yasakçı vali”, “uçan vali”, “olay vali”, “alternatif vali”, “doğrucu Davut”, “küçük dev adam”, “süper vali”, “çılgın vali”, “zıpkın...” gibi isimlerle adlandırılması, O’nun, renkli kişiliği kadar, doğru bildiklerini uygulayan bir “eylem adamı” olduğunu gösterdi.
2. Bölüm “ Kaymakamlıktan Valiliğe Recep YAZICIOĞLU”
Kaymakamlık Günleri
Turgut ÖZAL ve “Yazıcıoğlu krizi”
Tokat'a Merhaba
Tokat'a Merhaba
FOTO | Erzincannostalji.com KAYNAK | İbrahiminan.av.tr
Hiç yorum yok
Yorum Gönder