Bir düşünün öğretmene ihtiyacı olan bir ülke var ve o ülkenin maliye bakanı “bütçe kısıtlı” diyerek atamalar yapılamayacak diyor, oda yetmiyor, “90 bin öğretmenle idare etmeye çalışıyoruz” gibi vahim bir açıklama yapıyor.
Ne vahimdir ki bu ülkede 295 bin atama bekleyen öğretmen var, Devletin şu an 127 bin öğretmene ihtiyacı var bu demek oluyor ki 168 bin öğretmen adayı boşta kalıyor.
Şimdi soru şu…
Kocaman bir ülkenin eğitimden önemli ne olabilir, bütçe kavramı neye göre eğitime öğretmen alımlarına engel?
Türkiye gibi büyük bir memleketten bahsediyoruz genç nüfusumuz birçok ülkeden fazla ve eğitime muhtaç gelecek nesillerimiz var gençlerimizi yetiştiremezsek gelecek kaygısından da kurtulamayız.
Asla unutmayın eğitimsiz nesiller birbirine zarar verir. Türkiye olarak buna müsama göstermeyiz.
Buraya kadar tamam, lakin halletmemiz gereken konular var.
Öğretmenlerimiz ne çok sıkıntılar içinde eğitim verdiğini biliyoruz.
Büyük şehirlerde belki daha az problemleri varmış gibi görünse de, büyük şehirlerde de devletin verdiği maaşla bir öğretmenin geçinmesi büyük sorun.
Maddi sıkıntılar yaşayan değerli öğretmenlerimizin birçoğu ek işler yapmak zorunda buda öğretmenlerimizin sıkıntılı süreçler yaşamasına sebep oluyor.
Diğer taraftan kırsal kesimlerdeki öğretmenlerimizin yaşam şartlarının zorluğu tartışılmaz, hepimiz biliriz; kırsal kesimlerdeki bazı beyinlerin eğitime bakış açılarını maalesef ki değerli öğretmenlerimiz çocuklardan önce bu geri zihniyetleri eğitirken daha çok zorlanıyor.
Buna rağmen bütün öğretmenlerimiz gönülden yaptıkları mesleklerini zevkle yapıyorlar, onlarda biliyorlar ki her yetiştirdiği çocuk bir hayat bir ömür bundan daha üstün bir duygu onlar için olamaz.
Bu böyleyken öğretmenlerimizin yaşam şartlarını daha da kolaylaştırmak, buna öğretmenlerimizin yaşam şartlarını iyileştirmekle başlamalıyız.
Diğer taraftan okul düzeni ve sınıflara göre öğrenci dağılımını dikkatle ve itinayla yaparsak hem öğretmenlerimiz verdiği eğitime daha çok zaman ayırır hem de öğrencilerimiz daha iyi derslerini algılayabilirler.
Tüm bu zorluklara rağmen görevini tam hakkıyla yapan değerli öğretmenlerimizin ellerinden öpüyor ve önlerinde saygıyla eğiliyoruz.
“Bana bir harf öğretenin 40 Yıl kölesi olurum” diyerek eğitimin ne kadar önemli olduğunu vurgulayan HZ Ali’yide hürmetle anıyoruz.
FOTO-KOLAJ | Tokattan.net Yazar Email | aytendoganturan@gmail.com
Hiç yorum yok
Yorum Gönder