Kültürümüzün vazgeçilmez ögelerinden olan yazmacılık, Anadolu'nun nezih şehri Tokat'ta el emeği göz nuru olarak üretilmektedir. İnsanoğlunun yaşam tarzıyla bütünleşen yazmalar, estetik duygularla meydana gelen bir sanat haline dönüşmüştür. İnce işçilikle uzun uğraşlar sonunda üretimi yapılan yazmalar bir sanat dalı olarak Osmanlı sarayına kadar girmiştir. Halkın eseri olan yazmacılık sadece kullanım eşyası olarak değil, türkü, mani, koşmalarla da halkın yaşam tarzını yansıtması bakımından önemli bir miras olarak kalmıştır.
Başındaki Yazmayı Da
Sarıya Mı Boyadın
Neden Sararıp Soldun Da
Sevdaya Mı Uğradın
Tokat’tan Mı Geliyon Da
Yar Sen Almuslu Musun
Ben Sana Varacağım Da
Söyle Namuslu Musun
İçliğimin Yakası Da
Sıra Sıra Nakış Yar
Gurban Olam Boyuna Da
O Ne Biçim Bakış Ya
Yola Yolladım Seni De
Yollar Yormasın Seni
Hızır Elinden Tutsun Da
Bana Yollasın Seni.
Yazmacılık 16.yy dan beri Anadolu'da yaygın olarak icra edilmektedir. Geleneksel kültürün vazgeçilmez öğelerinden yazmalarıyla ünlüdür Tokat. Tokat insanı bu sanata sahip çıkarak çeşitli modellerde yazma üretimini gerçekleştirmiştir. Osmanlı döneminde özellikle Tokat, Kastamonu, Diyarbakır, Bartın, İstanbul gibi şehirlerde yaygın olan yazmacılık halkın yaşam tarzıyla bütünleşmiş, çiçeklerden meyvelere astronomiden hayvan ve yıldız figürlerinin izleri görülerek yazma üretimi yapılmıştır.600 yıllık birikime sahip olan Tokat yazmacılığını Büyük gezgin Evliya Çelebi şu sözlerle anlatmaktadır:"Beyaz pembe bezi Diyarda-ı Lahor'da yapılmaz. Güya altın gibi mücelladır. Kalemkar basma yüzü, münakkaş perdeleri gayet memduh olur" demiştir.
Halk arasında başörtüsü olarak kullanılan yazmalar, günümüzde elbise, etek, masa örtüsü, fular, bohça, mendil gibi çeşitli amaçlarla da kullanılmaktadır.
Yazma üretimi için özel tahta kalıplar oluşturulur. Desenlerin daha güzel çıkması için yapısı yumuşak olan ve zamk tutması kolay olan ıhlamur ağaçları tercih edilir. Özel bitkilerden hazırlanan kök boyalar bu kalıplarda desen için kullanılır. Ihlamur ağaçlarından yapılan kalıplara karakalemle desenler çizilir. Çizilen desenler bıçakla oyulur ve desen çıkarılır. Kaç türde desen ve boya kullanılacaksa o kadar kalıp yapılır. Eğer desenler tek renkte olacaksa tek kalıp yapılır. Elvan Baskı(çok renkli baskı) kullanılacaksa her renk için ayrı kalıp hazırlanır. Kumaşların yıkama işlemi gerçekleştikten sonra şekil verilen baskılar kumaşlara baskı yöntemi uygulanarak yazma motifleri işlenir. Boyama işlemi biten yazmalar 40 derecelik odalarda, 12 saat süreyle kurumaya bırakılır. Bundan sonra yazmalar kullanıma hazır hale gelmiştir.
Yazmalarda kullanılan desenler: Tokat beşlisi, Tokat üzümlüsü, Tokat içi dolusu, Tokat elması, Tokat yarım elması, Tokat kirazlısı, Kaynana yumruğu, Trabzon kenar, Asma yaprağı, Kaşık sapı ve Ev işi yazma çeşitleri mevcuttur.
Günümüzde tekstil sanayisinin gelişmesiyle el emeği göz nuruyla üretilen yazmaların üretimi artık makinalar da yapılmaktadır. Yapay boyaların piyasaya çıkmasıyla yazmalar el sanatı olma özelliğini yitirmeye başlamıştır. Buda teknolojinin ağaç baskı yerine daha hızlı üretim yapan serigrafinin gelişmesini sağlamıştır. Yörelerimizde kullanılan desen özellikleri yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştır.
Netice itibariyle yazmacılık sanatı teknolojini gelişmesinden etkilenerek unutulmaya yüz tutmuş eskisi kadar ilgi görmemektedir. Yazmacılık sanatını canlandırmak için daha fazla araştırma ve üretim yapmaya ihtiyaç vardır. Gündelik hayatta kullandığımız eşyalara modaya ayak uydurarak desinatörlük (mesleği desen çizmek olan kimse) mesleği yaygınlaştırılıp yazmacılığın gelecek kuşaklara aktarılması sağlanılmalıdır.
FOTO | Tokat.gov.tr Yazar Email | ibrahimbeyazit60@gmail.com
Hiç yorum yok
Yorum Gönder