Yıl 1919, Ülke zor ve sıkıntılı zamanlardan geçmektedir. Bu süreçte Mustafa Kemal Paşa, 9. Ordu Müfettişi sıfatıyla Samsun ve çevresinde asayişi temin etmekle görevlendirilir. Gazi Paşa'nın Samsun'da yaktığı mücadele ateşi Havza, Amasya, Sivas ve Erzurum alınan kararlarla yanmaya başlar. Lakin arada sıkıntılarda yaşanır. Amasya'dan Sivas'a geçmek isteyen Gazi Paşa'ya Sivas'ta sıkıntılar olduğu iletilince gizli bir kararla 25/26 Haziran 1919'da rotasını Tokat'a çevirmesine neden olur. Bu ziyaret Mustafa Kemal Paşa'nın Tokat'a yaptığı ilk gezidir, Tokat halkının Gazi Paşa'ya olan güveni ve desteği haliyle Mustafa Kemal Paşa'yı da memnun eder. Ve Mustafa Kemal Paşa çeşitli nedenlerle mücadele döneminde 2, Cumhuriyet'in ilanından sonra 3 kez daha ziyaret eder Tokat'ı.
Mustafa Kemal Paşa'nın Tokat'a ilk gelişinin 98. yılını kutladığımız bugünlerde, Tokattan.net olarak tanıkların ifadeleriyle ziyaretin detaylarını derledik.
Ama O mücadeleyi sürmekte kararlıdır. Anadolu ve Rumeli ulusal örgütlerini birleştirmek, bunları tek elde yönetecek ve bunlar adına iş görecek bir temsil heyeti seçmek için 21/22 Haziran 1919’da Amasya Genelgesi’ni hazırlar. Amasya’ya geliş ve burada imzalanan bu belge, milletçe bir örgütlenmenin, Sivas’ta milli bir kongre çağrısının uygulamaya geçişi için en önemli tarihsel bir belgeydi. 8 maddelik bu genelge, yurt bütünlüğünü ve ulusal egemenliği sağlamak için stratejik bir hareket olmakla kalmadı, bir yönüyle de İtilaf Devletleri’ne ve işbirlikçilerine karşı bir savaş çağrısı oldu.
Amasya Genelgesi’nin etkileri kısa zamanda kendisini gösterdi. Ulusal Kongre’nin toplanacağı Sivas’ta kendi aleyhinde bazı faaliyetlerin başladığı haberini alan ve gerekli tedbirleri aldıktan sonra gizlice Tokat’a gelen Mustafa Kemal Paşa, Tokat’a gelişleriyle ilgili olarak Büyük Nutuk’ta şunları söylemektedir: “26’da (Haziran) Amasya’dan yola çıktım. Tokat’a varır varmaz telgrafhaneyi göz altına aldırarak benim varışımın Sivas’a ve hiçbir yere bildirilmemesini sağladım. 26/27 gecesini orada geçirdim. 27’de Sivas’a doğru yola çıktım. Otomobille Tokat’tan Sivas’a aşağı yukarı altı saattir. Sivas valisi’ne, Tokat’tan Sivas’a gelmek üzere yola çıktığımı bildiren açık bir tel yazdım. İmzada ‘Ordu Müfettişliği’ ünvanını kullanmıştım.
Telde, özel bir düşünce ile,yola çıkış saatimi bildirmiştim. Ama bu telin ayrılışımdan altı saat sonra çekilmesini ve o zamana değin hiç bir yoldan Sivas’a bilgi verilmemesini sağlayacak önlemleri aldırdım…”
Mustafa Kemal Paşa, her ne kadar gizlice Tokat’a gelmeyi planlamışsa da şehrin girişinde O’nu bir sürpriz beklemekteydi. Bir Binbaşı’nın komutasında, üniformaları eski ve birbirinden farklı küçük bir askeri birlik tarafından karşılandı. Mustafa Kemal Paşa, arabayı hemen durdurmakla birlikte tedirgindi. Binbaşı’nın “Paşam, hoş geldiniz.Ben askerlik şubesi reisi…19 nefer, bir çavuş, iki izinli emrinizdedir…” 20 sözleri üzerine belirsizlik sona erdi ve herhangi bir tehlikenin olmadığı anlaşıldı.
Gazeteci Ruşen Eşref (ÜNAYDIN), o gün yaşananları şu satırlarla anlatmaktadır: “Tokat’ın agzında bir avuç asker, dizi olmuş O’nu bekliyordu. O, Bolu beylerine isyan etmiş Köroğlu değildi; Millet adına dünyaya meydan okuyan ‘Heyet-i Temsiliye Reisi’ Mustafa Kemal’di. Boynu bükük Anadolu şehrinin kapısında kıyafeti yıpranmış, fakat içi aşınmamış bu saygı kıt’ası dimdik, işte O’nu gözlüyordu!… O, evvelâ, askerin önünden geçmekte tereddüdü varmış gibi davranmak ister bir an geçirdi; üniformanın disiplinine saygı göstermek dilediğinden mi? Üniformalı kumandanı şöyle bir içinden denemek istediğinden mi? bilemiyorum; herhaliyle bir müşahededen doğduğu duygusunu verir bir manalı tavırla, kolordu komutanı Çolak Selahattin Bey’e eli ile de göstererek ileriye geçmesini bildirir bir işaretle: ‘Buyrun’ dedi. Selahattin Bey tabii ki üniformalı ve vazifeli idi, görünüşte açıkça yetkili idi. Fakat Selahattin Bey, benim üzerimde unutulmaz bir tesir bırakmış saygı, nezaket ve anlayışla kendi yerini ve öne geçme, teftiş etme kıdemini O’na bıraktı!”
Mustafa Kemal Paşa, alınacak askeri tedbirleri kısaca gözden geçirdikten sonra, kendisini karşılayan subayla birlikte askerlik şubesine geçti. O’nun Tokat’ta geldiğini haber alan Belediye Reisi ve üyeleri ile şehrin ileri gelenleri ziyaretlerine geldi. Paşa, onlara şunları söyledi: “Yarın Belediye’de bir içtima yapınız,memleketin ulema ve eşrafı toplansın. Ben de geleceğim. Kendileriyle hasbihal etmek istiyorum…”
Bu sözlerden sonra, ertesi gün yapacağı işleri planladıktan sonra ve gece geç saatte dinlenmek üzere Rıfat (ARIKAN) Bey’in evine geçen Mustafa Kemal Paşa, Sivas’ta aleyhinde gelişebilecek bazı hareketlerin varlığı ve üstlendiği görevin ağırlığı ile Tokat’ta geçirdiği o gece pek rahat edemedi ve sabaha kadar uyuyamadı.
Mustafa Kemal Paşa Tokat’ta bulunduğu süre içinde, Kurtuluş Savaşı’na yönelik önemli kararlar aldı ve ilgili yerlere bu kararları telgraflarla bildirdi.
27 Haziran 1919 günü sabah saat 10’da yapılan toplantıda Mustafa Kemal Paşa, memleketin içinde bulunduğu kötü durumu geniş bir şekilde anlattı ve bu kötü durumdan kurtulmanın tek çaresinin topyekün bir mücadele olduğunu ısrarla vurguladı. Bu toplantıda bulunan Avukat Ali Bey, konuyla ilgili olarak şunları anlatmaktadır: “Yirmi kişi kadar vardık. Atatürk, maiyetindeki bazı zatlarla birlikte geldiler. Köşede bir sandalya vardı, selam verip oturdular. Ve bize memleketin kurtuluş yolu hakkında hiç bir şekilde unutmayacağımız bir izahatta bulundular”
Toplantıda, özellikle Tokat müftüsü Hacı Ömer Efendi'nin “Elimizde üç buçuk millet kaldı.Bunu da kırdırmayalım..” ve “Harp araçlarımız yok, düşman uçakları derhal yurdun her köşesini yangına çevirir” sözleri üzerine Mustafa Kemal Paşa Endülüs’ü örnek göstererek “Her şeye boyun eğerek acıları artıracağımızı, çalışmanın elinden hiçbir şeyin kurtulamayacağını, Türk ulusunda saklı kalan bir çok canlılıkların, cevherlerin bu işi başarmaya yeter olduğunu uzun uzadıya” anlattı.
Mustafa Kemal Paşa’nın Tokat’ta o gün söylediği şu sözler O’nun verilecek olan ölüm kalım savaşında ne kadar kararlı ve hazır olduğunu da açıkça ortaya koymaktaydı: “Hiçbir müdafaa vasıtasına malik olmasak bile, dişimiz, tırnağımızla, zayıf ve dermansız kolumuzla mücadele ederek şeref ve haysiyetimizi, namusumuzu müdafaa etmeyi zaruri görüyorum. Tarih, bize vatan uğrunda canını, malını esirgeyen milletlerin asla ölmediklerini, hala yaşadıklarını göstermektedir. Ben hayatımı, hiç bir zaman milletimden üstün görmedim ve görmeyeceğim. Her an memleket için şerefimle ölmeye hazırım!”
Bu konuşmalardan sonra Tokat müftüsü Hacı Ömer (KUNTAY) Efendi,“Allah büyüktür, imanımız tamdır. Zatınızı tanımaktan memnun olduk, neler yapacaksak birlikte karar verelim. Size güveniyoruz, nasıl derseniz beraberce öyle yapalım” diyerek ulusal kurtuluş savaşında Mustafa Kemal Paşa’nın yanında yer aldıklarını açıkça ifade etmiştir. Tokat Müftüsü Hacı Ömer (KUNTAY) Efendi’nin milli mücadelenin amaçları doğrultusunda halkı aydınlatıcı vaaz ve konuşmalar yaparak, Ankara Fetvası’nı tasdik etmesi de Tokat’ta milli birliğin sağlanmasına ve ulusal savaşın kazanılmasına önemli katkılar sağlamıştır.
Mustafa Kemal Paşa, Tokat’taki çalışmalarını tamamladıktan sonra, 21/22 Haziran l9l9’da bütün yurda gönderdiği Amasya Genelgesi’nin 5.maddesi gereği 14 Eylül ‘de toplanacak olan Ulusal Kongre’nin hazırlık çalışmalarını yerinde görmek; aleyhte gerçekleşebilecek muhtemel gelişmeleri önlemek etmek için Sivas’a hareket etti.
Hiç yorum yok
Yorum Gönder