Şehir Hitit, Asur, Hurri ve Kimmerlerin egemenliğinde kalmış daha sonra Makedonya ve Pontus krallığının yönetimine geçmiştir. M.Ö.65’te Roma ve Bizansın hakimiyetine giren şehir, Malazgirt zaferiyle birlikte sırasıyla Danişmentli, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı’nın egemenliğine girerek bir Türk-İslam şehri olmuştur.
Tokat’ın tarihine baktığımız zaman çok ciddi noktalar da yaşam kaynağı olmuş, üzerinden bir çok beylik geçmiş ve coğrafyası yüzünden en güvenilir şehir olarak, Osmanlı döneminde korunaklı yer diye adlandırılmıştır.
Şehrin merkezindeki sarp kayalar üzerinde yer alan Tokat kalesi, Bizans döneminde inşa edilmiş, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kullanılmaya devam edilmiştir. Beşgen planlı bir tasarıma sahip olan kale, yirmi sekiz burca sahiptir. Kale içinde dizdarhâne, cebehâne, ambarlar, sarnıçlar ve muhafaza barınakları bulunmaktadır. Kale, arşiv belgeleri ve başta Evliya Çelebi olmak üzere çeşitli seyyahların verdikleri bilgilere göre, şehrin askeri ve sosyal açıdan güvenliğini sağlamasında önemli rol oynadığı söylenmiştir.
Tabi Tokat'ta sadece Tokat merkez değil tarihi dokuya sahip olan her ilçesin de, tarihten kalıntılar var.
Turhal, beylikler şehri, o dönemleri başkenti olarak kullanılmadı mı?
Zile, o dönemlerin tapınak şehri olarak anılmadı mı, bir çok uygarlığın yaşadığı o dönemlerin gezginlerinin uğrayıp dinlendiği ticaret yaptığı ilçe tarih kokmuyor mu? Bugünlerde Zile’nin altında yatan büyük ve sırlarla dolu hazinesinden konuşulmuyor mu?
Ya Niksar, tarihinde birçok ilke imza atılan yer değil mi? Bir çok uygarlığın izleri yaşayan Niksar tarihin en uç noktalarında olan yerlerden olarak biliniyor, bazı dinlerin oradan çoğaldığı noktasında araştırmacılar hemfikirler.
Almus, doğa güzelliği, dışında üzerinde yaşayan uygarlıkların izini her daim insanoğluna hissettirmedi mi? Mesela, bulunan hazineler uygarlıklara ait altın işlenen yerlerin izlerini görmüyor muyuz? Benim köyümde bile bu izlerin görüldüğü biliniyor.
Anlatmaya kalksam değer biçilemeyen hikayelerin kentidir Tokat, uygarlıkların kenti esrarlı yılların bilinmeyen yüzüdür.
Cumhuriyet yıllarında bir çok ilke imza atanların o dönemde özellikle Tokat'ta fabrikalar açması ve Tokat’ın tarım şehri olarak dile getirilmesi tesadüf olamaz, diye düşünüyorum.
Yazılarımı nereye getireceğimi merak ettiğiniz eminim, birçoğunuzda bu anlatılanları biliyoruz da diyebilirsiniz.
Benim anlatmak istediğim Tokat, tarih şehri, seyyahların uğrak noktası, uygarlıkların kırıldığı nokta, tarım şehri ve o dönemlerin Fabrika anlayışının ilk noktası bugün ne halde?
Ben yazayım ne halde…
Cumhuriyet döneminde acılan fabrikalar kapandı.
Artık Tokatta tarım yok denilecek kadar az.
Tarihin önemi yok, nerede ne yapılmış önemi yok.
Tarihi alanlar katledilmiş durumda, tarihi eser kaçakçıları ve hazine avcıları yüzünden tarihi kalıntılar harap halinde…
Türkiye’de en çok göç alan şehir noktasında.
Tokat'ta Cumhuriyet döneminden sonra Üniversiteler açılmasaydı, Tokat tamamen atıl durumda bir şehir halinde olacaktı. Bugün görünen Tokat, üniversiteler ve bazı liseler sayesinde hareketli…
Başta da yazdığım gibi, tarih şehri olan Tokat’ı tarih turizm noktasında olmalıyken bugün turizm ve tanıtım için gereken gayret yok.
Tokat'ta yaşayan eğitmen ve eğitimli kesime rağmen çalışmalar gerektiği gibi değil…
Tokat'ın verimli coğrafyasını araştıran bilim insanları bile bulguları önemsemiyor, tarım için gereken bilgi verilmiyor, geri dönüşüm projesi sadece emeklilere yarıyor, genç nüfus yok, üniversitelere dışarıdan gelen öğrenciler olmasa, Tokat bildiğiniz emekli şehri…
Tokat'ta hala alt yapısı, yolu, suyu ve elektriği olmayan köyler var. Bereketli topraklar da hiç bir çalışma olmadığı gibi HES projesinin verdiği zararlar yüzünden doğa, Tokat’a küskün.
Tokat, nereden nereye diyecek kadar aciz…
Tarihiyle doğasıyla tarımıyla Tokat halkına küskün…
Bende şimdi yazımın sonunda Tokat’a gitmek gerek, görmek gerek, yaşamak gerek diyerek…
"Tokat, nereden nereye?" diyor ve haklı bir isyanda bulunmak istiyorum…
Sevgiyle kalın…
Yazarın Diğer Yazıları
Tokat'ta Mendil Kültürü Mü? | 20.08.2018
Tokat Kitap Günleri | 12.11.2017
Tokat'lının Sanatçı Kavramı | 17.10.2017
Tokat'lı Kadınlardan TOSİAD'a Çağrı | 05.08.2017
Tokat'a Topuk Sesi Lazım... | 17.07.2017
Federasyonların Şifresi | 28.06.2017
Benim Köyüm Cihet | 27.05.2017
Engelleri Aşmak Elimizde | 02.04.2017
Tokatlıların Ankara'da Var Olma Hikayesi; TOKFED | 28.02.2017
Arınmanın Zirvesi "Hubyar" | 10.02.2017
Her Şey TOKAT İçin | 09.01.2017
Tokat'taki Gömüler | 18.12.2016
Ülkemizde Eğitim | 24.11.2016
Ömür Dediğin... | 02.11.2016
Engelleri Aşan Turan YALÇIN | 04.10.2016
Dünya'nın Şifresi İnsan | 20.09.2016
Siz Varsanız Hayat Var | 19.08.2016
Tokat Kitap Günleri | 12.11.2017
Tokat'lının Sanatçı Kavramı | 17.10.2017
Tokat'lı Kadınlardan TOSİAD'a Çağrı | 05.08.2017
Tokat'a Topuk Sesi Lazım... | 17.07.2017
Federasyonların Şifresi | 28.06.2017
Benim Köyüm Cihet | 27.05.2017
Engelleri Aşmak Elimizde | 02.04.2017
Tokatlıların Ankara'da Var Olma Hikayesi; TOKFED | 28.02.2017
Arınmanın Zirvesi "Hubyar" | 10.02.2017
Her Şey TOKAT İçin | 09.01.2017
Tokat'taki Gömüler | 18.12.2016
Ülkemizde Eğitim | 24.11.2016
Ömür Dediğin... | 02.11.2016
Engelleri Aşan Turan YALÇIN | 04.10.2016
Dünya'nın Şifresi İnsan | 20.09.2016
Siz Varsanız Hayat Var | 19.08.2016
Hiç yorum yok
Yorum Gönder