Mücadele yılları sonrası nüfusunun çoğu kırsalda olan, ekonomik bakımdan tamamıyla, ziraata bağlı yaşayan insanların bulunduğu ülkemizde, temel tarımsal yapıların oluşturulmasına yönelik politikalar ağırlık kazanmış ve Gazi Mustafa Kemal önderliğinde yürütülen reformist politikaların başında tarıma dayalı sanayi kuruluşlarının kurulması yer almıştır. Tarımı ve dolayısıyla çiftçiyi kalkındırmanın amaçlandığı bu süreçte kurulan sanayi tesislerinin başında, 1934 yılında Türkiye'nin 4. şeker fabrikası olarak açılan, Turhal Şeker Fabrikası gelmektedir. Cumhuriyet'in ilk şeker fabrikalarını ve özelleştirme ile tekrar gündeme gelen Turhal Şeker Fabrikasının 1933'ten günümüze trajikomik hikayesini derledik.
Mücadele yılları sonrası nüfusunun çoğu kırsalda olan, ekonomik bakımdan tamamıyla, ziraata bağlı yaşayan insanların bulunduğu ülkemizde, temel tarımsal yapıların oluşturulmasına yönelik politikalar ağırlık kazanmış ve 1923-1950 yılları arasında bu politikaların uygulanmasıyla da gelişme sağlanmaya çalışılmıştır.
Gazi Mustafa Kemal önderliğinde 1923 yılında başlayan reformist politikaların başında tarıma dayalı sanayi kuruluşlarının kurulması yer almıştır. Tarımı ve dolayısıyla çiftçiyi kalkındırmanın amaçlandığı bu süreçte kurulan sanayi tesislerinin başında, Birinci Dünya Savaşında şekersizlikten çekilen sıkıntılar nedeniyle Şeker Fabrikaları olmuştur. Atatürk'ün 1937 yılında Pertek'teki hitabelerinde "Şeker Fabrikalarının sayısı yirmiye çıkmaz ve şekeri ekmek kadar kolay alınır hale getirmez isek gürbüz çocuklara hasret kalacağız" belirttiği ileri görüşünden de istifade ederek diğer sahalarda yapılan hamleler, Şeker Sanayiine de tatbik edilmiş ve sanayi bugünkü seviyeye ulaşmıştır.
Cumhuriyet'in İlk Şeker Fabrikaları; Uşak, Alpullu, Eskişehir ve Turhal
İlk ciddi teşebbüs Uşak'lı Molla Ömeroğlu Nuri (Şeker) adında bir çiftçi tarafından başlatılan ve Uşak'ta mahalli birçok müteşebbisin iştiraki olan Uşak Terakki Ziraat T.A.Ş., 19.4.1923 tarihinde 600.000 TL sermaye ile 6.11.1925 tarihinde temeli atılan ve 17.12.1926 tarihinde Türkiye'nin ilk Şeker Fabrikası olan Uşak Şeker Fabrikasını işletmeye açmıştır.
Uşak'ta Şeker Fabrikası kurma çalışmaları devam ederken % 68 i Türkiye İş Bankasına, % 10 u T. C. Ziraat Bankası ve Trakya illeri Özel idarelerine, % 22 si Trakya çiftçisi ve özel teşebbüs iştiraki ile 14.6.1925 'de 500.000 TL sermaye ile İstanbul ve Trakya Şeker Fabrikaları T.A.Ş. kurulmuş, 22.Aralık.1925 tarihinde "Alpullu Şeker Fabrikası"nın temelini atmış, 11 ay gibi bir sürede fabrikayı tamamlayarak 26.11.1926 tarihinde işletmeye açmış ve ilk Türk şekerini üretmiştir. Başlangıçta bu fabrikanın da pancar işleme kapasitesi 500 ton/gün idi.
1933 yılına kadar ülkemizin şeker ihtiyacı Uşak ve Alpullu Şeker Fabrikalarında kısmen karşılanmış ve elde edilen tecrübe ile yeni şeker fabrikaları kurulması gerekli görülmüştür. Üçüncü Şeker Fabrikası % 50 Iş Bankasına, %24,5 Ziraat Bankasına, % 24,5 Sümenbank'a, % 1 Muammer Eriş ve Mümtaz Beylere ait Eskişehir'de 3.000.000 TL. sermayeli Anadolu Şeker Fabrikaları T. A. Ş. tarafından kurulmuş ve 5.12.1933 tarihinde Eskişehir Şeker Fabrikasını işletmeye açmıştır. Başlangıçta fabrikanın pancar işleme kapasitesi 1000 ton/gün dür.
Türkiye'nin 4. şeker fabrikası olan Turhal Şeker Fabrikası, İş Bankası ve Ziraat Bankalarına ait 3.000.000 sermaye ile Turhal'da kurulan Turhal Şeker Fabrikası T.A.Ş. tarafından temeli 7 Ekim 1933 tarihinde atılmış,18 Ekim 1934 tarihinde işletmeye açmıştır.
Her dört fabrika da küp şeker tesislerine sahiptir. Uşak Şeker Fabrikası Makine ve Tesisleri Çekoslovak "Skoda" diğer üç fabrika ise Alman "Maschinenfabıik Buckau R. VVolf" firması
tarafından kurulmuştur.
Şeker üretim faaliyetleri 1950 yılına kadar zaman zaman tevsi edilen 4 şeker fabrikası ile yürütülmüş, her yıl artan şeker ihtiyacının tamamen yerli üretimle karşılanabilmesi için 1951 yılında hazırlanan "Şeker Sanayii'nin Tevsi Programı" ile yeni şeker fabrikaları kurulması için çalışmalar yapılmıştır. Bu dönem pancar ekicilerinin teşkilatlandırılması amacı ile tarım kesiminde toplumsal dayanışmanın bir örneği olan kooperatifleşme hareketi başlatılmıştır.
Bir Şehrin Hikayesi Turhal Şeker Fabrikası;
Turhal, Osmanlı'nın Tokat sancağına bağlı bir bucak merkezi iken 1923 mülki taksimatında da Tokat vilayeti sınırları içinde bucak olarak yer almış, Cumhuriyetin ilk yıllarında kale etrafında kümelenmiş, 6 mahallesi ve nüfusu 3000 civarında bir yerleşim yeridir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dönemin İktisat Vekili (Sanayi ve Ticaret Bakanı) Celal BAYAR’a verdiği talimat ve ısrarı ile Turhal'a şeker fabrikası kurulması için İş Bankası ve Ziraat Bankalarına ait 3.000.000 TL sermayeli Turhal Şeker Fabrikası T.A.Ş. adlı şirket kuruldu. Turhal Şeker Fabrikası'nın temeli dönemin İktisat Vekili (Sanayi ve Ticaret Bakanı) Celal BAYAR tarafından 7 Ekim 1933 tarihinde atıldı. 1934 Şubat'ında montajı başlayan fabrika, 9 ay gibi çok kısa bir sürede bitirilerek devrin Başvekili İsmet İNÖNÜ tarafından 19 Ekim 1934 yılında hizmete açılmıştır.
Eskişehir Şeker Fabrikasının kuruluşu başarılı çalışmalarından dolayı 1934 yılında Turhal Şeker Fabrikasının kurulması görevi genç mühendis Muammer TUKSAVUL'a verilmiştir. TUKSAVUL, Turhal Şeker “Doğu’dan Batı’ya” adlı anı kitabında Turhal Şeker Fabrikasının kuruluş hikayesini anlatır.
Dünya Gazetesi köşe yazarı Tamer MÜFTÜOĞLU, "Girokrat hikayeleri" başlıklı yazısında TUKSAVUL'un o dönemki anılarını şu ifadelerle paylaşıyor okuyucusuyla;
"Muammer Tuksavul ilk deneyimini Eskişehir Şeker Fabrikasının yapımında gerçekleştirir. Bu fabrikanın yapımında önemli tecrübeler kazanan Tuksavul’un kendine olan güveni artmıştır.
Genel Müdür Taşkent de genç mühendisin başarılı çalışmalarının farkındadır. Eskişehir Şeker Fabrikasının kuruluşu başarılı bir şekilde gerçekleştirildikten sonra, 1934 yılında Turhal Şeker Fabrikasının kurulması görevi genç mühendisimiz Muammer Tuksavul’a verilir. Henüz otuz yaşına yeni girmiş olan Tuksavul bu görevine büyük bir heyecanla sarılır.
Muammer Tuksavul, “Doğu’dan Batı’ya” adlı anı kitabında Turhal Şeker Fabrikasının kuruluş hikayesini anlatır. O dönemin çok olumsuz şartlarında bu fabrikayı 9 ay gibi çok kısa bir dönemde üretime geçirir. Toprağa ilk kazma vurulmasından şeker üretiminin gerçekleştirilmesine kadar geçen süre sadece 9 ay olmuştur. Hem de 1934 yılının Turhal’ında.
O yıllarda bu süre hakikaten bir mucizedir. 1934 yılında bir sanayi tesisi kurmak için Türkiye’nin, hele hele Turhal’ın şartları çok olumsuzdur. Turhal’da elektrik yoktur. Bir an önce fabrikayı üretime geçirebilmek için gemici fenerleriyle günde 3 vardiya çalışılır. Fabrika inşaatında çalışan ameleler (o yıllarda işçinin adı ameledir), daha çok Turhal’ın fakir çevre köylerinden toplanmaktadır. Hafta sonunda ücretini alan amelelerin çoğu, o kadar paraya sahip olunca bir sonraki hafta işe gelmemekte, köyünde kalmayı tercih etmektedir. Dolayısıyla her hafta yeniden amele bulup işbaşı yaptırmak gerekmektedir.
Fabrikanın kuruluşunda çalışan Alman mühendisleri yörede kalıp çalışmalarını sürdürmeye motive edebilmek için Tuksavul’un bulduğu yöntem de ilginçtir. İstanbul’daki Alman Hastanesinin Alman aşçısını Turhal’a getirmeyi başarmıştır. Bir de domuz çiftliği kurmuş, Alman mühendislere Alman aşçının elinden domuz pirzolası yedirerek onların Turhal’da kalmasını sağlamıştır. O dönemde tam bir mahrumiyet yeri olan Turhal’da çalışan Türk mühendisleri de Muammer Karaca’nın tiyatro oyunlarını seyrettirerek yörede tutmayı başarmıştır. (Olayı Prof. Dr. Kenan Mortan, 27 Mayıs 1997 tarihli Dünya Gazetesinde yayınlanan ve bizzat kendisiyle yaptığı “Tuksavul’dan Arda Kalanlar” başlıklı röportajında, Tuksavul’un kendi ağzından şöyle anlatmaktadır: futbol dışında bisikletçilik yapılmış, ayrıca Muammer Karaca tiyatro oynamıştır. Kızı ile evlendiği gerekçesiyle Trakya Umume Müfettişi Fuat Bozca, Karaca’yı reddetmişti. Tokat’a sürgün edildi. Onu aldık. Onun yönetiminde sinema salonunda tiyatro yapıldı. Seyirci olarak Tokat’tan vatandaş gelirdi. Bunlar hayatında ilk defa tiyatro görüyordu.”)"
Dünyanın en kaliteli şekerini üreten Turhal Şeker Fabrikası ve fabrikaya ilave olarak yapılan ve Türkiye'nin 5 Büyük makine fabrikasından biri olan Turhal Makina Fabrikası, nahiye olan Turhal'ın da kaderini değiştirdi. Nahiye, ekonomik anlamda büyük gelişmeler gösterdi ve hızlı göç almıştır. Hatta şeker fabrikası yapılıncaya kadar net olarak bilinemeyen Turhal'ın nüfusu ancak 1935 yılı itibarıyla 5687 olarak belirlenmiştir.
1944 yılında ilçe olan Turhal'ın en önemli gelir kaynağı Şeker Fabrikasıdır. Fabrikanın kampanya döneminde yaratılan istihdam şehir nüfusunun artışında önemli bir rol oynamıştır. Şeker fabrikası sadece Turhal merkezde değil çevrede de tarım faaliyetlerini geliştirmekle birlikte fabrika yan ürünü olan Küspe ve Melas sayesinde et besiciliği ve hayvancılıkta önemli oranda artış sağlamıştır.
Günlük bin ton pancar işleme kapasitesi ile kurulan fabrika, sonraki yıllarda yapılan modernizasyon çalışmaları ile günlük 7 bin 200 ton kapasiteye çıkarılmıştır. İlk yılında 56 bin ton pancar işlenen fabrikada, 2017 yılında yaklaşık 830 bin ton pancar işlenmiştir.
Turhal Şeker Fabrikasının ismi 1995 yılında ismi Muammer TUKSAVUL'un bizzat katıldığı törenle Muammer Tuksavul Şeker Fabrikası olarak değiştirildi.
Twitter/NataliAVAZYAN
Kmo.org.tr
Dergipark.gov.tr
Dunya.com