Responsive Ad Slot

Hüseyin ÖZER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hüseyin ÖZER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Tokat'tan Londra'ya Bir Başarı Öyküsü;

Hiç yorum yok
Herkesin vardır bir hikayesi. O'nun hikayesi, Reşadiye'de başladı, anne babanın ayrılmasıyla başlayan acı dolu hatıraları önce Ankara, sonra İstanbul'da devam etti. Emekli bir albaydan aldığı ingilizce eğitimi ile askerlik görevi tamamladıktan sonra borçla gittiği Londra'da bugüne aralarında çok sayıda siyasetçi, sporcu ve sanatçıların bulunduğu sayısız şöhretli ismi ağırlayan ve yemekleri ile bir ekol oluşturan Hüseyin ÖZER'in Tokat'tan Londra'ya uzanan başarı öyküsünü derledik.

  1953 yılında kendi ifadesiyle "Türk gezgini Evliya Çelebi’nin ‘Seyahatname'sinde adı geçen, Doğu ile Batı arasında kara ulaşımının yapıldığı ‘Şark Yolu’ diye adlandırılan Tokat’ın Reşadiye ilçesine bağlı şirin bir köyde doğdum." sözleriyle hayat hikayesini paylaşan Hüseyin ÖZER, Tokat'ın Reşadiye ilçesi Doğantepe köyünde fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Acı hatırlarla dolu çocukluk hayatı, anne babasının ayrılmasıyla başladı. 7 yaşında babasının kendisi evlat reddetmesiyle bir süre dedesinin yanında kaldı.

Her çocuk gibi o'nunda hayallerim vardı. Okumak istiyordu ama olmadı. Yazı yazmayı taşa ve duvara, kara değnekle yazarak keçi çobanlığı yaptığı Celal Emmi denilen birinden öğrendi. Hüseyin ÖZER, yıllar sonra ziyaret ettiği köyünde bu günleri şöyle anlatıyordu; "Keçiler bana yaşamı, yoktan var etmeyi öğretti. Hayatı ben onlardan öğrendim onlar benim en yakın arkadaşlarımdı... Okumak istedim, okutmadılar. Ama pes etmedim. Kömürle duvarlara, değnekle toprağa yazıyordum. Yanında bir sığıntı gibi yaşadığım akrabalarımdan çok dayak yedim. Dedim ya; yine de pes etmedim..."

Ankara Günleri
  11 yaşına geldiğinde annesi silah alıp babasını vurması için Hüseyin ÖZER'i Ankara'ya çalışmaya gönderdi. Hüseyin ÖZER, Ankara günlerini şöyle anlatıyordu; "...Ben küçüktüm ama Ankara büyük bir şehirdi...ve orada beni neyin beklediğini kestiremiyordum. Param ve kalacak yerim de yoktu. Otobüs bileti almak için 20 Lira borç almıştım. Bir süre Sıhhiye’deki bir umumi tuvalette yatıp kalktım.Tokat’ta istenmeyen, Ankara’da ise sokak çocuğu olmuştum...

Ulus meydanında çakmaklara benzin doldurarak para kazandım ve 20 Lira olan borcumu 40 Lira olarak geri ödedim. Daha sonra bir meyhanede çalışmaya başladım.Yatmak için de bir kömürlük kiraladım. Annemin öfkeyle aldığı o karar hayatımı değiştirmiş, her şey yolunda gidiyordu..."

İçindeki okuma sevgisi bir türlü engel olamayan Hüseyin ÖZER; sürekli kitap okuyordu hatta okumak için dönemin Başbakanı Süleyman DEMİREL'e mektup bile yazdı. ÖZER, o günleri şöyle anlatıyor; "Herkes ‘büyük adam’ olmak isterken, ben ‘iyi bir adam’ olmayı kafam koymuştum. Kitaplar alıp okumaya başladım...Okumayı sökünce İngilizce öğrenmeye karar verdim. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e beni okutması için iki kez mektup yazdım ama olumlu cevap alamadım..."

İstanbul'dan Londra'ya
  11 yaşında Ankara’da hayata tutunmayı ve mücadele etmeyi öğrenen ÖZER, İstanbul’a gitmeye karar verdi. İstanbul'da bir meyhane komi olarak çalışmadı. Ufak tefek işlerden kazandıkları paralarla Emekli bir Albay'dan hafta da 2 gün İngilizce dersi aldı. Vatani görevimi tamamladıktan sonra İngiltere'nin başkenti Londra’ya gitmeye karar verdi. Bu kez uçak bileti alacak parası yoktu, bir arkadaşından aldığı 40 Sterlin borç ile öğrencilerin arasına karışıp günlerce süren bir otobüs yolculuğu ile Londra’ya gitti.

Londra’da bir dönerci işe başlayan ilk işi ÖZER, bir İngilizce kursuna yazılmak oldu. 4 sene sonra çalıştığı bu dükkanı bir arkadaşıyla ortak satın alan dönerci dükkanını lüks bir lokantaya dönüştürdü. Sonra ayrıldığı bu lokantayı satın aldı ama bu kez haraç mafyası çökmeye çalıştı. Uzun süre bu sıkıntılar ile uğraşsa Hüseyin ÖZER, bugün aralarında çok sayıda siyasetçi, sporcu ve sanatçıların bulunduğu sayısız şöhretli ismi ağırlayan ve yemekleri ile bir ekol oluşturan bir isim haline geldi.

Hüseyin ÖZER, Londra günlerini şöyle anlatıyor; "...Yaklaşık 30 yıl iş yapmayan ve sürekli kapanan dükkanın kapısında uzun müşteri kuyrukları oluştu. Buradan yola çıkarak farklı Türk yemekleri geliştirdim. Büyükelçiler ve diğer devlet adamları rahat ve güvenli bir şekilde yemek yiyebilsinler diye dükkanımın camlarını kurşun geçirmez yaptım..."

Yeni fikirler ve lezzetler ile Türk yemeklerini geliştirip Türk misafirperliği ile sunan ve sadece Kraliyet ailesi üyeleri ve Lordların değil Londra'yı ziyaret eden bir çok ünlü'nün tercih ettiği lokantalarından birine dönüştüren ÖZER, Discovery Channel'ın, "dünyanın en başarılı insanları" belgeselinde hayatını anlatılan 3 Türk'ten biridir. Ayrıca, Hüseyin ÖZER'e ait kendi soy adını taşıyan Özer ve Sofra restoranları, her yıl Restoranlara verdiği kalite yıldızları ile tanınan uluslararası "Michelin Guide" tarafından tavsiye edilen “dünyanın ilk ve tek Türk lokantası" seçilmektedir.

Daha küçük yaşta aldığı arsayı satarak çocuk okutmak üzere "Hüseyin Özer Eğitim Vakfı" kuran Hüseyin ÖZER, lokantalarında müşterilerine Türkiye’yi tanıtan broşürler dağıtıyor. "Londra’da dünyaya Türk yemeklerini ve Türk misafirperverliğini tanıtıyoruz." anlatan ÖZER'in tüm dünyada satılan “Sofra Cook Book” adlı İngilizce bir yemek kitabım bulunmaktadır.

Özer Akademi
  Günümüzde başkent Londra’nın en işlek ve önemli merkezlerinde lokanta işleten Hüseyin ÖZER. sadece işletmecilik yapmıyor, bir çok üniversitede girişimcilik adına yaşadıklarını anlatıyor, başarısının sırlarını öğrencilerle paylaşıyor. Ayrıca, yüzlerce girişimci yetiştirdiği Özer Akademi ile İngiltere’nin saygın üniversitelerinden Middlesex Üniversitesi ile İş Temelli Eğitim programı başlattı.

Bu program dahilinde katılımcılara Barmenlik, garsonluk, müdürlük, aşçılığı, tatlı yapmayı, gerçek Türk yemeklerini eğitimi ile Lokantacı nasıl olur, zincir nasıl kurulur, tek lokanta nasıl çalışır bunları öğretiyor.

50 Yıl Sonra Tokat'ta
  2015 yılında memleketi Tokat'a gelen Hüseyin ÖZER, karlı ve soğuk bir kış günü doğup büyüdüğü Reşadiye'nin Doğantepe köyünde akrabalarını ziyaret etti, annesinin kabrini başında dualar okudu.
Ünlü iş adamı, daha sonra tıpkı çocukluk yıllarındaki gibi değnekle keçileri otlattı ve hemşeriyle hasret giderdi.

50 yıl sonra Tokat'a gelen iş adamı Hüseyin ÖZER, Tokat Valisi Cevdet CAN, Tokat Belediye Başkanı Av. Eyüp EROĞLU, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa ŞAHİN ve araştırmacı Hasan ERDEM ile kahvaltıda bir araya geldi. Hüseyin ÖZER, kahvaltıda Tokat'a dair düşüncelerini ise şöyle anlattı;“Bu vatanın hizmetçisi olur, hizmet edebilirim. Tokat’ta para da var, yatırımcı da. Parasız Tokatlı yok. Hepsi zengin zaten. Sadece doğru yere yatırım yapılması lazım. Tokat’a turist getirmek lazım. Bir fabrika açarsınız, bir aile zengin olur. Birkaç insan da orada çalışır, işçi olur ama turistle ilgili bir şey yaparsanız herkese bir gelir getirir.”


 Hasan AÇIKEL  Tokattan.net
    Tokattan.net      Huseyinozer.co.uk incelerim.com Haberciniz.biz
Okumadan Geçme
© Tüm hakları saklıdır
2016-2022 Tokattan.net