A
nadolu medeniyetleri, kültürü ve tasavvuf üzerine odaklanarak yaptığı çalışmalar ile tanınan Türkolog ve Yazar Ali Canip OLGUNLU, Milliyet gazetesindeki köşesinde "Üç mevsimlik şehir" başlığıyla beyaz zambaklar şehri Tokat'ı yazdı. OLGUNLU yazısında; "Zengin kültürel miras eserlerine sahip olan Tokat’ın mavi renkleri çoktur; aynı zamanda sufi kişilikleri ve dergâhlarıyla da ruhu kırmızı renkli bir şehirdir.." ifadelerine yer verdi.
Anadolu medeniyetleri, kültürü ve tasavvuf üzerine yaptığı çalışmalar ile tanınan Türkolog ve Yazar Ali Canip OLGUNLU, Türk basınının köklü gazetelerinden Milliyet'teki köşesinde Tokat'ın zengin tarihi ve kültürel yapısını yazdı.
3 Nisan 2022 tarihinde OLGUNLU'nun Milliyet Gazetesi'nde "Üç mevsimlik şehir" başlığıyla yayınlanan köşe yazısının detayında şu ifadeler yer aldı;
Anadolu’nun hem mavisi hem de kırmızısını taşır bu şehir. Lale akla İstanbul’u, gül Isparta’yı getirir; Tokat ise beyaz zambaklar şehridir. Hacı Bektaş-ı Veli’ye göre “Âlimler konağı, şairler yurdu” Tokat ilklerin şehridirZengin kültürel miras eserlerine sahip olan Tokat’ın mavi renkleri çoktur; aynı zamanda sufi kişilikleri ve dergâhlarıyla da ruhu kırmızı renkli bir şehirdir. Anadolu’da bu iki sembol rengimizi en iyi taşıyan ve yansıtan nadir şehirlerdendir Tokat.Hem dinî hem sivil hem askerî hem de ticari nitelikteki mimari eserleriyle Anadolu’nun en karakteristik şehirlerinden olan Tokat, su mimarisinin en önemli eserlerinden hamam ve çeşmelerle de süslüdür. Ulemalar ve şairler şehri olan Tokat’a Yeşilırmak hayat verir. Taşhan (ticari yapı), Şifahane (tıp medresesi), surlarıyla ayakta kalan Kale (askerî yapı), Ali Paşa Hamamı, Saat Kulesi, Mevlevihane, Latifoğlu Konağı ve daha onlarca kültürel miras eserleri kimi yerde yan yana kimi yerde ise iç içedir bu kadim şehirde.
Öte yandan ilkler şehridir. Anadolu’nun ilk astronomi ve matematik eğitimi ağırlıklı medresesi, Niksar’da Yağıbasan adıyla günümüze kadar bütün görkemiyle gelebilmiştir. Danişment Beyliği’nin başkenti Niksar olmakla birlikte bu ilim, irfan meşrepli beyliğin birçok eserini Tokat’ta görebilirsiniz. Anadolu’da sadece Tokat, Beylikler Dönemi’ni en iyi şekilde ifade eder. Günümüzde Bey Sokağı, Sulusokak olarak bilinen bölgeler, Danişmenliler’in, Osmanlılar’ın, Cenevizliler’in, Geç Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin yüksek nitelikli eserleriyle bezenmiştir.Tokat bir kara gümrüğü şehriydi. Samsun, Trabzon, İzmir gibi şehirlerde deniz gümrükleri olurdu Tokat, Antep, Urfa gibi şehirler ise İpek Yolu güzergâhından ötürü kara gümrüğüne sahip önemli menzil şehirleriydi. Cenevizliler’in dahi Tokat’ta ticaret için kullandıkları han, günümüze kadar gelebilmiştir. Sağlı sollu duran iki arslan armaları, Sulusokak Caddesi’ndeki bu hanın giriş kapısı üzerinde görülebilir. Bununla birlikte 12’nci yüzyılda varlıklı tüccarların hanlardan ziyade, konaklayacakları konaklar dahi bu şehirde vardır. Bir anlamda butik otellerin ilk örneklerinden biri Tokat’tadır ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından orijinaline yakın bir şekilde ziyarete açılmış durumdadır.Topkapı Sarayı’na Niksar suyuTokat gerçek anlamda, nitelikte ve lezzette bir gurme şehridir. Sebze ve meyve cennetidir. Yaylalarının çiçek örtüsü hayvanlarını leziz yapar ki, bu Tokat kebabı olarak sofraları süsler. Elbette birçok Tokat yemeğini leziz kılan en önemli unsur, aynı anda birden fazla ana yemeğin odun ateşinde pişirilebildiği Tokat’a özgü fırındır. Bakırcılık, dokumacılık, yazmacılık ve özellikle ahşap oymacılığı ön plandadır. Latifoğlu Konağı’nın tavan göbeği ahşap süslemesi ahşap oyma sanatının şaheser örneklerindendir.Hacı Bektaş-ı Veli’ye göre “Âlimler konağı, şairler yurdu”dur; Evliya Çelebi’ye göre ise “Halkı zevk sahibi, iyi huylu, fakir dostu”dur. Hz. Mevlânâ, “Fîhi mâ Fîh” adlı eserinde Tokat’ı, âdeta cancağızlarına vasiyet eder: “Tokat’a gitmek gerek, çünkü Tokat’ta insan ve iklim mutedildi.” Tokat’ı boş bırakmayın, diye buyurmuşlardır. Son dört yıldan itibaren yürütülen çalışmalar nihayet bu yıl sonuçlandı ve Tokat Mevlevihanesi çok başarılı bir tadilatla yenilendi. Şahsımda Hz. Mevlânâ’nın vasiyetine boyun eğer ve bu yıl Konya’daki Mevlevi meşrepli canlar ile Tokat Mevlevileri ile sema ayin-i şerifi düzenlemek için hem çaba hem neşe hem de heyecan içindeyiz.Tokat’ın kasabaları en az Tokat kadar önemli eserlere sahiptir. Erbaa’da Horoztepe Höyüğü, Niksar’da Roma dönemi “arsenal”i (silah deposu), Danişmentlilerin başkenti olması münasebetiyle birçok kültürel miras ve elbette abıhayat suyu... Topkapı Sarayı’na Niksar suyu gönderilirdi. Mineral değerleri açısından âdeta müzelik bir sudur Niksar suyu. Zile ise Roma İmparatoru Sezar’ın Pontus kralı Mitridates’i yendikten sonra “Geldim, gördüm ve yendim” dediği yerdir.Beyaz zambaklar şehriSille ile Tokat arasındaki ticaret yolunda çanak ve çömlekler önemli bir üründü. Sille ve Tokat çanak çömlekleri, form açısından birbirlerine benzerlik gösterir. Sille’den Tokat’a doğru uzanan bu ticari güzergâh, yüzyıllar sonra “sille- tokat”, yani dövmek anlamında kullanıldığından anlam kaymasına uğramıştır. Halkbiliminin bütün içeriklerini taşıması ve yansıtması, kimliğini koruyan bir şehir dokusu ile mutfağı ve zengin bitki örtüsüyle Tokat, Anadolu’nun hem mavisi hem de kırmızısını taşıyan bir yerleşkedir. Lale deyince akla İstanbul gelir, gül deyince akla Isparta; zambak deyince ise akla Tokat gelmelidir. Beyaz zambaklar şehri olan Tokat’a artık yeni açılışı yapılan havaalanıyla çok yakınsınız.Mavi gözlü dev adam Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, kurtuluş yolunda uğradığı Tokat’ta, önemli çalışmalar yaptığı ve kaldığı konak, müze olarak ziyaretinizi bekliyor. Öte yandan müze olarak inşa edilen ilk arkeoloji müzelerinden biri yine Tokat’tadır.
Tokattan.net
Milliyet.com.tr